Power of Happiness Platformu tarafından, Dünya Mutluluk günü çerçevesinde, 23 Mart’ta ikincisi düzenlenecek olan “İş’in Sırrı Mutluluk Konferansı”sının bu seneki teması “Resilience”, “Zor zamanlarda Mutlu Olma Sanatı”.
Power of Happiness Platformu tarafından 23 Mart’ta Sabancı Center’da düzenlenecek ‘İşin Sırrı Mutluluk Konferansı’nın bu seneki teması ‘resilience’ yani zorluklarla baş etme ve ayakta kalma. Üç kadın girişimci tarafından kurulan Power of Happiness Platformu, organizasyonlar ve bireylerin iş hayatında bir dizi olumsuz durum, risk ve tehdit ile karşılaştıklarına değinerek, şu açıklamaları yapıyor: “Tüm zorluklar, belirsizlikler ve değişim karşısında yılmazlığımızı, esnekliğimizi koruyabilmek, motive, hedeflerimize ve taahhütlerimize bağlı kalabilmek, zor zamanlarda var olabilmek, her şeye rağmen iyi olabilmek için resilience kasımızı güçlendirmemiz lazım. En önemlisi, bu zorluklarla mücadele ederek yaşamımıza sağlıklı ve motive olarak devam etmek bizim elimizde. Bu konuda bize yardımcı olan bazı önemli unsurları dikkate almamız, teknikleri öğrenmemiz gerekiyor. İşte bu konferansta amacımız, konunun uzmanlarını iş dünyası ile bir araya getirerek, özellikle iş yaşamımızda karşılaştığımız zorluklarla baş etme konusunda neler yapılabileceğini işlemek.”
6 FARKLI ATÖLYE ÇALIŞMASI
Dünyadan ve Türkiye’den konusunda öncü uzmanların katılacağı konferansta, sabah ilham verici konuşmalar ve kurumsal, bireysel deneyimler aktarılırken öğleden sonra, katılımcıların farklı modellerin gerçek anlamda uygulamalarını göreceği ve deneyimleme fırsatı bulacakları 6 farklı atölye çalışması gerçekleştirilecek.
Tüm gün sürecek konferans da amaç öğrenmek kadar eğlenmek de olacak. Hareketli, deneyimsel ve sürprizlerle dolu geçecek konferansta, Kanada Dalhousie Universitesi’nden Michael Ungar, resilience konusunda yaptığı araştırma sonuçlarını paylaşırken, yine Kanada’dan David Zinger, çalışan bağlılığı açısından zor zamanlarda verilecek kurumsal çabanın önemi ve biçimi üzerine konuşacak. Dünyanın önde gelen medikal koçlarından Shiri Ben Arzi, ölümcül hastalıklar gibi son derece zor dönemlerde bile her zaman bir seçeneğin olduğunu anlatacak. IBM’in üst düzey yöneticilerinden Kareem Yusuf, ofis içi tonlamanın önemini vurgulayacak.
DİLEK ÖĞRETMENİN DENEYİMLERİ
Samsun’un bir köyünden gelen Dilek Öğretmen, tüm imkansızlıklara ve zorluklara rağmen bir köyde neler yapılabilir ve toplum olarak nasıl mutlu olunabilir konusunda kendi deneyimini paylaşacak. Türkiye’nin çalışan mutluluğuna önem veren öncü kurumlarından olan T. Ekonomi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş ve Google Türkiye Genel Müdürü Önder Güler bu konuda neler yaptıklarını katılımcılarla paylaşacaklar.
Konuşmacılar ve Konuları
– Dr. Nilsen Altıntaş (Türk Ekonomi Bankası VP): Olanak Tanıyan (Enabling) Organizasyon
– Dr. Michael Ungar (Dalhousie University, Resilience Center Co-Director, Yazar): İş Hayatında ‘Resilience’: Zor Zamanlarla ve Değişimle Başa Çıkabilme Kapasitemizi Korumak
– Kareem Yusuf (IBM VP): ‘Resilient’ Takımlar Kurmak ve Liderliğini Yapmak
– Önder Güler (Google For Work GM): İşte Teknoloji: ‘Resilience’ınıza Katkıda mı Bulunuyor, Yok mu Ediliyor?
– Shiri Ben Arzi (Medical Coaching Institute CEO): “Hayatta Olmak veya Yaşamak”-‘Resilience’ İçin Seçim Yapmanın Önemi
– David Zinger (Çalışan Bağlılığı Uzmanı, Yazar): İşte ‘Resilience’a Bir Yolculuk: Türkiye’de Yolculuk Yaparken Öğrenilen Resilience Dersleri
– DI Thomas Peter Gabriel (Autonom Talent – Satış Direktörü, CEE): Kurumsal ‘Resilience’ı Artırmak İçin Fizyolojik Verilerin Analizi – Yaratıcı Bir Metodoloji
– Dilek Livaneli (Öğretmen): Bir İlkokul Öğretmeni Bir Köyün Kaderini Değiştiriyor
– TEB Ekibi: Benim TEB’im Benim Dünyam: Bir İşveren Markası Yolculuğu
Paralel Atölyeler
– Dr. Michael Ungar (Dalhousie University, Resilience Center Co-Director, Yazar): Kendi ‘Resilience’ımızı Keşfetmek
– Shiri Ben Arzi (Medical Coaching Institute CEO): ‘Resilient’ Davranmak: Kişisel ‘Resilience’ İlk Yardım Setinizi Nasıl Oluşturabilirsiniz
– Dr. Çağlayan Aktaş: Bireysel ve Kurumsal Denge Modeli ile Zorluklarla Mücadele
– Art Box: Üçü Bir Arada, Üç Hikaye Bir Deneyim
– David Zinger (Çalışan Bağlılığı Uzmanı, Yazar): İşte Bağlılık ve ‘Resilience’; İşin Sizi Nasıl Daha İyi Yapabileceğini Birlikte
Deneyimlemek
– Prof. Dr. Oğul Zengingönül: Belirsizliğe Sahip Çık, Pes Etme
– Emin Çapa (CNN Ekonomi Müdürü): Zor Zamanlarda Liderlik
Power of Happiness Platformu
Power Of Happiness Platformu, Tijen Mergen, Ferah Lök, Diana Misim Fındıkoğlu tarafından kuruldu. Power of Happiness Türkiye Platformu atölye çalışmaları, konuşmacılar, şirketlere uyarlanmış hizmetler ve konferanslarla organizasyonlarda mutlu olmanın gücüne ilişkin farkındalık yaratmaya odaklanıyor.
Ferah LÖK (Power of Happiness)
Resilience’ınız ne seviyede?
Zor ve sıkıntılı durumlarla nasıl baş ediyorsunuz? Olaylar karşısında kolayca şekillenebiliyor musunuz? Çocukluğunuzda oynadığınız lastik toplar gibi düştüğünüzde geri zıplayabiliyor musunuz? Bambu gibi sağlam köklerin üstünde esnek bir şekilde rüzgara göre şekil alabiliyor musunuz? Yeterince çevik misiniz? Hayatın getirdiği yükler karşısında dağılmadan durabiliyor, yol karanlık göründüğünde bile inançla devam edebiliyor musunuz?
Organizasyonlar ve bireyler iş hayatında bir dizi olumsuz durum, risk ve tehdit ile karşı karşıyalar. Buna ek olarak toplumun içinde bulunduğu her zaman pek de olumlu olamayan sosyal ve ekonomik koşullara da maruz kalıyorlar. Tüm zorluklar, belirsizlikler ve değişim karşısında ‘yılmazlığımızı’, ‘esnekliğimizi’, ‘motivasyonumuzu’ koruyabilmek, hedeflerimize ve taahhütlerimize bağlı kalabilmek, zor zamanlarda ayakta durabilmek, her şeye rağmen ‘iyi’ olabilmek için ‘Resilience’ kasımızı güçlendirmemiz lazım. Ancak içinde bulunduğumuz ortam nasıl olursa olsun, resilience bir süreç, rotasını kendimizin belirleyeceği bir yolculuk, kişisel bir seçim. Esnek ve çevik olabilmek adına köklü değerlerimizden destek alarak düşünce kalkmayı seçmek bilinçli ve niyetli bir davranış. Elbette tekrar aynı darbeyi almak, burnumuza aynı yumruğu yemek için değil, yaşadıklarımızdan öğrenerek, rotamızda düzeltmeler yaparak dik durabilmek için.
SORUMLULUK ALMA BECERİSİ
Resilience birey ile ilgili bir konu. Resilience zihinsel olarak güçlü olmanın bir göstergesi. Hayatımızın aldığı yönü için kişisel olarak kontrol edebilme ve sorumluluk alma becerisi. Resilient kişiler kendi iyiliklerini, mutluluklarını başkalarının davranışlarına bağlı olarak belirlemezler ve suçu başkalarının üzerine atmazlar. Resilient kişiler her zaman şu soruyu sorarlar: içinde bulunduğum durumu değiştirebilmek için ben ne yapabilirim? Potansiyel veya gerçek tehditler karşısında kontrolümüzü kaybetmemek ve reaktif olmaktansa proaktif kalabilmek ile ilgili. Bunun için de bireysel farkındalık, önümüzdeki seçimlere odaklanabilmek ve çeviklikle aksiyona geçmek bu alandaki en önemli becerileri oluşturuyor. Elbette hayatımızın misyonunu, amacını bilmek ve umudu her zaman içimizde taşımak da inanılmaz katkı sağlıyor.
RESILIENT OLABİLMEK İÇİN
-Enerjimizi değiştirebileceklerimizin üzerine odaklamak,
-Kendi mutluluğumuza sahip çıkmak, mutluluğa ulaşmak için başkalarına bel bağlamamak
-Güçlü yanlarımızın farkına varmak ve bunları kullanmak
-Bizi sınırlayan inançlardan kurtulmak
-Her zaman kullanılabilecek bir yedek plan oluşturmak çok önemli.
ZOR ZAMANLARDA MUTLU OLMA
Bir kez kendi hayatımızın sorumluluğunu aldığımızda hedeflerimize ulaştığımızda daha fazla tatmin hissederiz. Resilient kişiler her türlü problemin çözülebileceğine ve bu çözümün onların içinde olduğuna inanırlar. Olumlu davranışlar doğal olarak olumlu ortamlarda, iklimlerde daha çok izleniyor. Olumlu bir ortamda oluşan bir olaya karşı insanların gösterdiği tepki ile aynı olayın olumsuz bir ortamda meydana gelmesi karşısında gösterdikleri tepki taban tabana zıt olabiliyor. Bu nedenle iş ortamlarında olumlu iklimler yaratmak için çaba göstermek çok değerli. Çalışanların mutluluğu yalnızca bir iyi niyet değil, aynı zamanda ‘resilient’ ve çevik organizasyonlar yaratmanın da ön koşulu.
Kurumlarda tüm insan kaynağının mutluluğunun yanı sıra ‘resilience’ını geliştirmesine emek vermek, işten ayrılmalar, hastalık izinleri, verimlilik, çalışan ve müşteri memnuniyeti, satışlar ve karlılık üzerinde son derece olumlu etkiler yaratıyor; takım çalışmalarına, çalışanların birbirleri ile olan yoldaşlığına, motivasyonuna, odaklanmaya, kurumsal iklime olumlu bir hava getiriyor. Kısacası herkesin bir parçası olmak isteyeceği bir iş ortamı yaratabilmenin sırrı zor zamanlarda mutlu olma sanatından geçiyor.
Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/isin-sirri-mutluluk-40072708