İŞ ORTAMINDA HİKAYELER ‘BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ’ DİYE BAŞLAMAZ

İş ortamında etkili bir iletişim mi kurmak istiyorsunuz? Hikaye anlatın.

Sözlü hikayeler ya bir yer ya da bir zamanla başlar çünkü her zaman belirli bir yerde ve zamanda geçerler. Birinin ‘geçen gün…’ veya ‘2020’de…’ veya ‘o gün Ankara’da toplantıdayken’ dediğini duyduğunuzda bilin ki bir hikaye geliyor.

İş dünyasında hikaye anlatırken tabii ki ‘bir varmış, bir yokmuş’ diye başlamazsınız. Hatta ‘size bir hikaye anlatayım’ diye de başlamayın. Biri size ‘size bir hikaye anlatayım’ dese ne düşünürsünüz. ‘Bana hikaye anlatma’ diye kalıplaşmış bir tepkimiz bile olabilir.

Hikayeleriniz en doğal hali ile konuşmalarınızın içine yerleşsin. Tıpkı bir kar baykuşu gibi. Kanat açıklığı 1.5 metreyi geçen bu güzel kuş nasıl karın içinde görünmez bir şekilde durabiliyorsa, sizin hikayeleriniz de konuşmanızın içinde öyle görünmez olsun. ‘Sizinle bir hikaye paylaşmak istiyorum’ yerine ‘Birkaç hafta önce sizinle paylaşmak istediğim önemli bir şey oldu’ dediğinizi hayal edin. O zaman herkes sizi dinlemek için kulak kesiliyor olacak. Atölye çalışmalarımızda ne zaman ‘… yılında …’da çalışırken benzer bir durumla karşılaşmıştım…’ diye söze başlasak kafaların kalktığını, herkesin dikkatle dinlediğini ve dinleyicilerin de yorumlarıyla hikayeye katıldığını gözlemliyoruz. Katıldığınız konferanslarda dikkat edin, Sahnede konuşan kişi konu ile ilgili güçlü bir hikayeye başlar başlamaz salonda dinleyiciler telefonlarından kafalarını teker teker kaldırmaya başlar.

Hikayeleriniz ne kadar sizin özgün hikayelerinizse kar baykuşu etkisi yaratmak da o kadar kolay olacaktır. Özgün hikayeleriniz kolaylıkla ağzınızdan dökülür, konuşmanıza anlam katarak ve ağızlarda harika bir tat bırakarak akıp giderler.

Hikayenizi anlattıktan sonra dinleyicilerinize hikayenin ne anlama geldiğini anlatma dürtüsüne direnin. Ana mesajınızı kısaca vurgulayabilirsiniz, ancak ‘Yani bu hikayenin gerçekte anlamı şu…’ gibi bir şey söylerseniz, dinleyicilerin hikayenin anlamını sahiplenmesini engellemiş olursunuz. Bu bir fıkrayı anlattıktan sonra açıklamaya benzer, etkisini öldürür. Dinleyicilerin hikayenizi zihinlerinde yeniden canlandırmasına ve ondan kendileri için bir anlam çıkarmasına izin verin. İşte o zaman hikayeler tekrar tekrar anlatılır, mesajınız kişiden kişiye geçer, kurmak istediğiniz etkili iletişim ortamı kurulur.

Ferah Lök, MSc, PCC, ACPC